ÇAYCUMA'DA KİM, NEYİ, NASIL SATAR?
Maç başladı.
Yerel seçim havasına yavaş yavaş giriliyor.
Seçimleri gündem oluşturarak kazanmayı bilen bir aday Bülent Kantarcı.
Strateji uygulayıcısı...
Kendinden konuşturup, seçime domine ediyor.
2014 seçimlerinde; önde başlayan Mithat Gülşen'i az bir oy farkı ile yenmişti.
''Seçim harcamalarının hepsini ben yapmam, herkes elini taşın altına koyacak'' söylemi..
''Filyos projesini durdurmuşum daha neler yapacağım'' söylemi...
Mithat Gülşen'e yönelik, ''Köpeksiz köyde, deyneksiz gezdi'' ben varım söylemi...
2019' da ise; ''Belediye meclis üyelerimi ben belirlerim teşkilat karışamaz'' söylemi,
Bu da etkili söylemdi.
2024 seçimlerine gelirsek, hucüm futbolu ile oynayacağının gösterge hamlesi;
''Çaycuma'yı satarlar ile değil starları ile karşınızdayız''
Açıklaması ile belediye meclisi üyelerini resmetti .
Şimdi bu söylem niye kullanıldı?
Çaycuma'da kim, neyi, nasıl satar?
Çaycumalı olarak merak ettim.
Şu bir gerçek.
Seçimlerde toplum sosyolojisi ve psikolijisini bilmek çok önemli.
Seçim boyunca adayların stratejelerini tarafsız şekilde değerlendireceğiz.
İşin ilginç kısmı: Çaycumalılara Çaycumanın starları diye tanıttığı meclis üyelerinin iradelerini sıfırlayıp onları birer kuklaya çevirmesi!! Kim takar bu tip kukla starları :)) kendisi bile bu insanları kaale almıyor onlara güvenmiyor ki onlara tahaddüt imzalatıyor! Bence Kantarcı paranoya olmuş, ben yokken yerime geçen vekil bana sormadan hiçbir şeye imza atamaz diyor, ama cenazelere gidebilir, milli bayramlarda Atatürk anıtına çiçek koyabilir, benim siyaseten yaptığım hataları katkısı olmasa bile savunmaya mecburdur diyor!! Demek istiyor ki: ister mimar olun, ister hukukçu ben ne dersem o olur, siz sadece süssünüz ve ben istediğim için o koltuktasınız! Oysa bize kuklalar değil, yanlışa yanlış deme cesaretini gösteren üyeler şart! Ama listeye yazılış şekillerinden dolayı bu üyelerin bağımsızlığı mümkün değil!